miRBey
Aktif Üye
Hafriyat çalışmalarında toprak küplerde iki çocuk iskeleti bulundu
Kazıların 2 aydır devam ettiğini ve 7 Ekim’de tamamlayacaklarını söyleyen Arslantepe Höyüğü Hafriyat Lideri Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, bulunan çocuk iskeletleri ve hafriyat çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
‘Evlerin tabanına geldik’
Bu yılki hafriyatlarda geç kalkolitik katmanlara indiklerini ve orada seçkin meskenler bulduklarını lisana getiren Restelli, “Şu an tam konutların tabanına geldik. Tabanlar üstünde epey seramik bulduk. Küçük, büyük, epey farklı seramikler. Seramik (topraktan yapılmış) tencere ve küçük bardaklar var, tohum, çamur ile yapılmış dolaplar bulduk. Üç oda dolusu seramik var. Şu anda onları kaldırıyoruz, tabandan kimyasal tahlil yapmak için örnek alacağız. Bu tahlilden daha fazla bilgi alabiliriz, organik unsur var ise yahut ne yaptılar oda ortasında öğrenebiliriz” dedi.
Meskenlerde hayvan kemiklerinden yapılmış iğne de bulduklarına işaret eden Restelli, iğnelerin o periyotta elbise imalinde kullanıldığını anlattı.
İki çocuk iskeleti bulundu
Hafriyatlarda vazo ve büyük küpler de ortaya çıktığını, bu küp ve vazoların ziraî mamüllerin koruması için kullanıldığını aktaran Restelli, küplerden ikisinde iki çocuk iskeleti bulunduğunu kaydetti.
Restelli, bulunan küplerdeki iskeletlerin geç kalkolitik periyoda ilişkin olduğuna ve milattan evvel 3 bin 600 yılına tarihlendiğine değinerek, inceleme sonunda iskeletlerin tam kesin tarihi ile çocukların rastgele bir hastalığı olup olmadığının da ortaya çıkacağını lisana getirdi.
‘O devirde bugünkü hayvanlar vardı’
Kalkolitik periyoda ilişkin bir peynir kabı da bulduklarını söz eden Restelli, “Tam bu biçimde bir süzgeç yahut peynir yapmak için seramik diyebilirim. Nasıl kullandılar daha belirli değil fakat anlamak için biraz araştırma yapacağız. O da geç kalkolitik periyoda tarihlenen konutlardan çıktı. O devirde bugünkü hayvanlar vardı. İnek, keçi ve koyun Arslantepe’de onları fazlaca kullandılar. Biz bu tarafta hayvan kemikleri fazlaca buluyoruz” sözünü kullandı.
‘900 yılına ilişkin altın küpe bulduk’
Höyüğün kuzeyinde geç Hitit devrine tarihlenen hafriyatlar da yaptıklarını belirten Restelli, “Orada şu an yeni katmana iniyoruz, üstünde fazlaca büyük anıtsal bir bina vardı, kaldırdık. Şu anki kazılarımızda bir daha duvarlar başlıyor. Burada duvar ortasında milattan evvel 900 yılına ilişkin bir altın küpe bulduk” diye konuştu.
‘Burada yüzlerce yıl çalışabiliriz’
Restelli, Arslantepe’nin hayli kıymetli bir höyük olduğuna dikkati çekerek, “Malatya ovasının tam kenarında, yaşamak için epey hoş bir yer. Ondan dolayı burada yerleşim binlerce yıl devam etti. Demek ki biz de burada yüzlerce yıl çalışabiliriz. Bizden daha sonra gelecek arkeologlar da burada katiyetle fazlaca hoş şeyler bulacaklar ve tarihi hayli daha yeterli anlayabileceğiz” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Kazıların 2 aydır devam ettiğini ve 7 Ekim’de tamamlayacaklarını söyleyen Arslantepe Höyüğü Hafriyat Lideri Doç. Dr. Francesca Balossi Restelli, bulunan çocuk iskeletleri ve hafriyat çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
‘Evlerin tabanına geldik’
Bu yılki hafriyatlarda geç kalkolitik katmanlara indiklerini ve orada seçkin meskenler bulduklarını lisana getiren Restelli, “Şu an tam konutların tabanına geldik. Tabanlar üstünde epey seramik bulduk. Küçük, büyük, epey farklı seramikler. Seramik (topraktan yapılmış) tencere ve küçük bardaklar var, tohum, çamur ile yapılmış dolaplar bulduk. Üç oda dolusu seramik var. Şu anda onları kaldırıyoruz, tabandan kimyasal tahlil yapmak için örnek alacağız. Bu tahlilden daha fazla bilgi alabiliriz, organik unsur var ise yahut ne yaptılar oda ortasında öğrenebiliriz” dedi.
Meskenlerde hayvan kemiklerinden yapılmış iğne de bulduklarına işaret eden Restelli, iğnelerin o periyotta elbise imalinde kullanıldığını anlattı.
İki çocuk iskeleti bulundu
Hafriyatlarda vazo ve büyük küpler de ortaya çıktığını, bu küp ve vazoların ziraî mamüllerin koruması için kullanıldığını aktaran Restelli, küplerden ikisinde iki çocuk iskeleti bulunduğunu kaydetti.
Restelli, bulunan küplerdeki iskeletlerin geç kalkolitik periyoda ilişkin olduğuna ve milattan evvel 3 bin 600 yılına tarihlendiğine değinerek, inceleme sonunda iskeletlerin tam kesin tarihi ile çocukların rastgele bir hastalığı olup olmadığının da ortaya çıkacağını lisana getirdi.
‘O devirde bugünkü hayvanlar vardı’
Kalkolitik periyoda ilişkin bir peynir kabı da bulduklarını söz eden Restelli, “Tam bu biçimde bir süzgeç yahut peynir yapmak için seramik diyebilirim. Nasıl kullandılar daha belirli değil fakat anlamak için biraz araştırma yapacağız. O da geç kalkolitik periyoda tarihlenen konutlardan çıktı. O devirde bugünkü hayvanlar vardı. İnek, keçi ve koyun Arslantepe’de onları fazlaca kullandılar. Biz bu tarafta hayvan kemikleri fazlaca buluyoruz” sözünü kullandı.
‘900 yılına ilişkin altın küpe bulduk’
Höyüğün kuzeyinde geç Hitit devrine tarihlenen hafriyatlar da yaptıklarını belirten Restelli, “Orada şu an yeni katmana iniyoruz, üstünde fazlaca büyük anıtsal bir bina vardı, kaldırdık. Şu anki kazılarımızda bir daha duvarlar başlıyor. Burada duvar ortasında milattan evvel 900 yılına ilişkin bir altın küpe bulduk” diye konuştu.
‘Burada yüzlerce yıl çalışabiliriz’
Restelli, Arslantepe’nin hayli kıymetli bir höyük olduğuna dikkati çekerek, “Malatya ovasının tam kenarında, yaşamak için epey hoş bir yer. Ondan dolayı burada yerleşim binlerce yıl devam etti. Demek ki biz de burada yüzlerce yıl çalışabiliriz. Bizden daha sonra gelecek arkeologlar da burada katiyetle fazlaca hoş şeyler bulacaklar ve tarihi hayli daha yeterli anlayabileceğiz” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.