miRBey
Aktif Üye
Mardinli Marilyn Monroe: Yararımın yüzde 90’ını sokak hayvanlarına harcıyorum
Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden 9 yıl evvel geldiği antik kent Mardin’e yerleşen, Amerikalı aktris ve fotomodel Marilyn Monroe’ya benzerliğiyle dikkat çeken Melek Karahan’ın, sabun ve kolonya sattığı 6 metrekarelik dükkanına girenler, epey sayıda kedi ve köpekle karşılaşıyor.
Yerli ve yabancı turistler, hayvansever olduğunu öğrendikleri Karahan ile hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Demirören Haber Ajansı’nın haberine bakılırsa bilhassa yerli turistlerin birlikte fotoğraf çektirmek için vakit zaman sıra beklediği Karahan, hasılatının tamamına yakınını ise sokak hayvanları için harcadığını belirtti. Hayvanların hayatının bir kesimi haline geldiğini belirten Karahan, şunları tabir etti:
“Benim 6 metrekarelik küçük bir dükkanım var ve buranın bütün geliriyle ben, sokak hayvanlarına bakıyorum. Son 2 ay içerisinde 182 kedi ve köpeğin tedavisini yaptırdım, bu devam etmektedir. Hayvanlar beni epey seviyor ve ben de onları epey seviyorum. Ben engelli ve bakıma muhtaç hayvanlar için varım. Mardin’de bulunma niçinim. En epey sokak hayvanlarına bakıyorum ben. Onların yalnızca yemesi içmesi değil, rahatsızlıklarını da tedavi ettiriyorum. Hani kazalı olanları falan. Bende felçli kedi ve köpekler de vardır. Örneğin, bu kedimizin ağızına tekme atmışlar beşerler. Alt çene kemiği kırılmıştı. Platin takıldı, ancak platin çıktı yerinden, tekrar dikildi ve dişleri yok şu anda.
Yararımın yüzde 90’ını sokak hayvanlarına harcıyorum. Klinik masraflarını hayvanseverler bilir. Herkes bir kediye bakarken ben biroldukca cana bakıyorum ve klinik masraflarım hiç bitmiyor. Olsun, ben orasını düşünmüyorum. Allah yardım ediyor bir biçimde. Ben gece gündüz bunlarla yaşıyorum, bunlarla yatıyorum bunlarla kalkıyorum. Kedi sığınmaevimden hepsi ardımdan gelip burada dükkanda yatıyorlar.”
Kedi sığınmaevinde vakit zaman kedi sayısının 50’yi geçtiğini belirten Karahan şunları söylemiş oldu:
“Burada tedavileri tamamlanan kedileri bir daha tabiata salıyorum. hiç bir kediyi burada hapsetmiyorum. Zira burası biraz havasız bir yer. en çok bana yavru kediler geliyor. Annelerini de kısırlaştırmamaya çalışıyorum. Zira gelen yavru kedileri emzirsin diye. Yoksa biberonla beslemek için epey uğraşıyorum. Çöpe atılan kediler yok oluyor. Yeni doğan kedileri çöpe atıyorlar. Bunların paklığı ve bakımını ben kendim birebir yapıyorum. birebir vakitte işime gidiyorum. İnanın ben tahminen günde 2 saat uykuyla ayaktayım. Yalnızca burası değil, alana da çıkıyorum, köpekleri de besliyorum. Sabahları kasaplardan et ve kemik toplayarak ya da bayat kuru ekmek toplayarak onlarla besliyorum.
‘Köpekler için bir barınak hayal ediyorum’
Benim etrafımda kalan hiç bir pati canlar aç kalmaz. Tedavileri de ne gerekiyorsa yaptırıyorum kendi imkanlarımla. hiç bir yerden takviye almadan. Hatta burayı kredi çekerek açtığımı daha evvel de söylemiştim. Üstüne basa basa söylüyorum. Burası ticari gayeli değildir. Ben, kendim sevdiğim için yapıyorum. bu biçimde yapmaya da devam edeceğim. Bu benim küçük dünyam. İnşallah köpekler için bir barınak hayal ediyorum. Allah nasip kısmet ederse bilhassa yavru köpekler için, zira annelerinden ayırıp bir daha atıyorlar onları. Bu küçüktü, Allah daha büyüklerini bana nasip etsin.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden 9 yıl evvel geldiği antik kent Mardin’e yerleşen, Amerikalı aktris ve fotomodel Marilyn Monroe’ya benzerliğiyle dikkat çeken Melek Karahan’ın, sabun ve kolonya sattığı 6 metrekarelik dükkanına girenler, epey sayıda kedi ve köpekle karşılaşıyor.
Yerli ve yabancı turistler, hayvansever olduğunu öğrendikleri Karahan ile hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Demirören Haber Ajansı’nın haberine bakılırsa bilhassa yerli turistlerin birlikte fotoğraf çektirmek için vakit zaman sıra beklediği Karahan, hasılatının tamamına yakınını ise sokak hayvanları için harcadığını belirtti. Hayvanların hayatının bir kesimi haline geldiğini belirten Karahan, şunları tabir etti:
“Benim 6 metrekarelik küçük bir dükkanım var ve buranın bütün geliriyle ben, sokak hayvanlarına bakıyorum. Son 2 ay içerisinde 182 kedi ve köpeğin tedavisini yaptırdım, bu devam etmektedir. Hayvanlar beni epey seviyor ve ben de onları epey seviyorum. Ben engelli ve bakıma muhtaç hayvanlar için varım. Mardin’de bulunma niçinim. En epey sokak hayvanlarına bakıyorum ben. Onların yalnızca yemesi içmesi değil, rahatsızlıklarını da tedavi ettiriyorum. Hani kazalı olanları falan. Bende felçli kedi ve köpekler de vardır. Örneğin, bu kedimizin ağızına tekme atmışlar beşerler. Alt çene kemiği kırılmıştı. Platin takıldı, ancak platin çıktı yerinden, tekrar dikildi ve dişleri yok şu anda.
Yararımın yüzde 90’ını sokak hayvanlarına harcıyorum. Klinik masraflarını hayvanseverler bilir. Herkes bir kediye bakarken ben biroldukca cana bakıyorum ve klinik masraflarım hiç bitmiyor. Olsun, ben orasını düşünmüyorum. Allah yardım ediyor bir biçimde. Ben gece gündüz bunlarla yaşıyorum, bunlarla yatıyorum bunlarla kalkıyorum. Kedi sığınmaevimden hepsi ardımdan gelip burada dükkanda yatıyorlar.”
Kedi sığınmaevinde vakit zaman kedi sayısının 50’yi geçtiğini belirten Karahan şunları söylemiş oldu:
“Burada tedavileri tamamlanan kedileri bir daha tabiata salıyorum. hiç bir kediyi burada hapsetmiyorum. Zira burası biraz havasız bir yer. en çok bana yavru kediler geliyor. Annelerini de kısırlaştırmamaya çalışıyorum. Zira gelen yavru kedileri emzirsin diye. Yoksa biberonla beslemek için epey uğraşıyorum. Çöpe atılan kediler yok oluyor. Yeni doğan kedileri çöpe atıyorlar. Bunların paklığı ve bakımını ben kendim birebir yapıyorum. birebir vakitte işime gidiyorum. İnanın ben tahminen günde 2 saat uykuyla ayaktayım. Yalnızca burası değil, alana da çıkıyorum, köpekleri de besliyorum. Sabahları kasaplardan et ve kemik toplayarak ya da bayat kuru ekmek toplayarak onlarla besliyorum.
‘Köpekler için bir barınak hayal ediyorum’
Benim etrafımda kalan hiç bir pati canlar aç kalmaz. Tedavileri de ne gerekiyorsa yaptırıyorum kendi imkanlarımla. hiç bir yerden takviye almadan. Hatta burayı kredi çekerek açtığımı daha evvel de söylemiştim. Üstüne basa basa söylüyorum. Burası ticari gayeli değildir. Ben, kendim sevdiğim için yapıyorum. bu biçimde yapmaya da devam edeceğim. Bu benim küçük dünyam. İnşallah köpekler için bir barınak hayal ediyorum. Allah nasip kısmet ederse bilhassa yavru köpekler için, zira annelerinden ayırıp bir daha atıyorlar onları. Bu küçüktü, Allah daha büyüklerini bana nasip etsin.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.